1 Ocak 2009 Perşembe

Tire Pazarı


Tire Pazarı


1991 yılında Tire Pazarında dedemin yanındayım. Dedem, dayımın yetiştirdiği kendi mahsülleri olan tere, maydonoz, marul, karnabahar, lahana, turpotu, snap, zeytin, zeytinyağı vb. tarım ürünlerini satıyor. karşı tezgahta yaşlıca bir teyze dağ kekiği, kekik suyu, iğnelik, dalgan (ısırgan otu), arapsaçı otu vb şeyler satmakta... Bir ara oğlu olduğunu sandığım çakır (mavi) gözlü birisi teyzenin yanına geldi. Kadın yüksek sesle ona çıkışıyordu. Sanırım gelen adam içkici ve aylak biriydi. Bir müddet kadının yanında oturdu. Sonra aniden pazarın aşağısına doğru hızla seyirtmeye başladı. Anladığım kadarı ile kadının cebine el atıp, ne denk geldiyse alıp, uzaklaşıyordu. Pazarcı kadın durumdan şüphelenmiş olacaki, ceplerini yokları ve tezgahtan pazar yolunun ortasına geçti. Avazının çıktığı kadar, hızla ordan uzaklaşmaya çalışan adama bağırdı;

"Üleen gök gözlü köpeen enciği, durda hu nalına anlının ota yerine çatam. Seni oracıkta fatam. Pusatlarını, etinlen kıyam, ünüğünü sıkam. Ne gıda pekmezin vasa saçıla. Kimi deyon leen gök gözlü köpen encii, zıkkımlan zıkkımlan oracıkta kaykıl, Allah olurmu senden gayıl..."


Tercüme;"Çakır gözlü köpek soyu oğlum! Biraz bekle ayağımdaki nalını alnının ortasına vurayım, kanını akıtayım. Elbiselerini etinle birlikte parçalayayım, boğazını sıkayım. Tüm kanını akıtayım. İç iç orada geber. Allah senden olmaz razı"



Cenk SARIGÖL