18 Ekim 2008 Cumartesi

Ben Taksimetre Hasabına Çalışırım

Aslanlar Köyü gençlerinin yaşı ilerlemiş müzbin bekarlarından Nusret Günay yıllardır kahvecilik yapar, genelde ocakçı yada garsondur. Hazır cevaplığı, keskin zekasıyla ve nüktedanlığı ile bilinir. Saçlarına düşen hayli kırdan dolayı gençler ona "dede" lakabını takmışlardır. Toprağı bol olsun 1996yılında Sinamacı Sali (Salih Karyağdı)'nin kahvede Şener Şen (Bir önceki anlatımda sözü geçen) ile birlikte çalışmaktadır.
Kahvede o sırada bir masada her zamanki av ve avcılık muhabbetine kaptırmış giden 5 kişiden, Sarı Ergün (Ergün Erdoğan) Dededen (Nusret Günay) çay getirmesini ister. Aradan bir müddet geçmesine rağmen masalar arasında dolaşan, oyuncuları seyreden, sohbetlerine bulaşan Dede çay siparişini savsaklar. İstek bir kaç kez yinelenmesine rağmen çaylar gelmez.
Sarı Ergün dayanamayıp, kahvenin en kuytu masasından ocağa seslenir. Çayları ocakçı Şener Şen'den ister;
-Şener Abim bize 5 çay. Şener bey çayları hemen doldurur ve getirir. Bir süre sonra masalar arası lak lak sırası Sarı Ergün'lerin 'Aslanlar Köyü Avcı Kurultayı' yapılan masaya gelince Dedeye çıkışırlar;
-Ya Nusret Dede senden çay istedik bir saat masaların arasında boş boş dolaştın ama çayımızı getirmedin. Burdan taa Şener abiye seslendik, çaylar anında geldi. Ki adam ocakçı...
Dede Nusret her zamanki cevaplarından birisini anında yapıştırır;
-Salikoya, Şener yevmiye ile çalışıyor, ben Km hesabı!

Böylece hem kahvehane sahibi Sinamacı Sali'nin verdiği az parayı, bu paraya rağmen kendini paralar gibi çalışan Şener Şen'in enayiliğini vurgularak, bir güzel yermiştir. Bildiğiniz gibi Ticari Taksi sahipleri şoförlerini iki şekilde çalıştırır. Birinde sabit yevmiye ödenir, diğerinde şoförün kazandığı para yani taksimetredeki tutardan yüzdelik pay verilir.
Not; Olayı bize aktaran Ergün Erdoğan'a (Sarı Ergün) çok teşekkür ederiz.

Cenk SARIGÖL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

hakaret, küfür, aşağılama içermeyen yorum yazacağız.