19 Aralık 2008 Cuma

Motor Çalışmıyor


M
o
t
o
r

Ç
a
l
ı
ş
m
ı
y
o
r



Lise yıllarımdı. Zeytinin var yılı. Ve zeytin topluyoruz. Bizim römork (traktör kasası) arızalı olduğundan babam beni bulmak için bir kaç kişiye gönderdi;
-"Şunun ki müsait değilse şunu römorka bakarsın..!"


İlk gittiğim köylümüzün römorku yüklüydü. Aslanlar Köyünde evlerin genelde iki kapısı vardır küçük ve “Porto Kapı” yani büyük kapı. Rahmetli olan yaşlı köylümüzün evinde porto kapı farklı sokaklara açılır. Benim sorup, yüklü olduğunu öğrendiğim köylümüzün evinden çıkmıştım. Rahmetlilerin diğer sokağa açılan porto kapıya dolanmadan yol üzerindeki küçük kapının önünde durup, römorkun müsait olup, olmadığını sormak istedim. Tam elimi kapı mandalına attığım sırada içerden Rahmetlinin sesini duydum;
-“Hanım sen gene bi su kaynat. Bu sefer oldu oldu. Olmadı çay demlersin sobanın başını bekleriz


Beni aldı bir gülme, kapıdan uzaklaştım. Öyle bir gülüyorum ki krize tutulmuş gibi... Başka biri görse dellendim sanacak. Epey zaman sonra kendimi topladım. Gülmemi dudağımı ısrarak ve en yakın duvara pis burun bir tekme atarak, acıyla bitirdim. Kapıdan içeri girdiğimde Rahmetli traktörün radyatörüne sıcak su dökmeye çalışıyordu. Meğer traktörü çalıştırmak için donan radyetöre su ısıtıyorlarmış.

Kendimden ve fesat düşüncemden utandım. Eeee traktör çalışmazsa, tarlaya gidemeyecek, çayı demleyip, sobanın başını beklecektin. Bundan doğal bir şey yoktu. Ben olayı yanlış alğılamış ve kıyasıya gülmüştüm. Küçük kapıdan çıktığımda artık kendi yanlış anlamama gülüyordum. Hala bu olay aklıma geldiğime ya rahmetliye yada kendime gülerim.


Not; Yaşanmış komik hatıra...



Cenk SARIGÖL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

hakaret, küfür, aşağılama içermeyen yorum yazacağız.