28 Kasım 2008 Cuma

Aslanlar Köyünde Traktör Kazası


Aslanlar Traktör Kazası

1996 yılında Fakülteden sınıf arkadaşım Rizeli Fatih Temizel (eski Maliye Bakanlarından Zekeriya Temizel’in yeğeni) ve birkaç arkadaş daha Aslanlar Köyüne ziyaretime geldiler. Bir süre sonra Aslanları gezmek, görmek istediler. Bende traktörle gezebileceğimizi böylece hem daha az vakitte daha çok yer gezdirme imkanı bulabileceğimi söyledim. Bizim ev köy meydanında iki kahvehanenin tam karşısındadır. Ben koltuğa oturdum. Ve arkadaşlara seslendim;
- “Herkes hazır mı? Gidiyoruz sıkı tutunun
- “Hazır” cevabıyla ayağımı hafifçe debriyajdan kaldırmamla traktörün arkasından büyük bir gürültü geldi. Daha traktörün tekeri bir tut dönmemişti ki debriyajla frene aynı anda basıp durdum. Traktör kullananlar bilir. Tarım makinelerini takmak için arkasında “ortakol” diye isimlendirilen bir alet vardır. Traktörde takılı tarım makinesi yoksa sürücü koltuğuna öylesine tutturulur. Bizim küçük kardeşte tek saman teliyle iki dolayıp, bırakmış ortakolu. Lakin Rizeli olmasına rağmen İstanbul da doğup, büyümüş olan Fatih Temizel dostum. Traktöre nasıl binilir, nasıl, nerden tutunulur bilmediğinden düşmemek için ortakola sarılmış. Bizim traktörü hareket ettirmemizle birlikte 180 m. Boyu 105 kilo ağırlığı ile yere öyle çakılmıştı ki, kahvelerden duymayan kalmamıştı. Biz traktörden inmeden köylülerimiz koştu geldi. Fatih’in elini, yüzünü, başını soğuk suyla yıkadık hemen. Durumunu pek iyi görmedik. Beyin kanaması geçiriyor olabilirdi! Hemen arabaya atladık. Doğru İzmir Tepecik Devlet Hastanesine...

Doktora teslim ettik ama hepimiz çok endişeliyiz. Beyin cerrahı hemen bir kafa filmi istedi. Fatih, röntgen odasında filmi çektirdi. Diğer arkadaşlar hemen onu bir kıyıya oturttular. Ben filmi bekledim alıp, doktora hep beraber gittik. Doktor hepimizin yüzündeki endişeyi fark etmiş olacak ki, filme baktıktan sonra espriyle karışık,

- “Korkmayın çocuklar, kafanın her yerine baktım hiçbir şey yok!” Doktor bize şaka yapıyor, espriyle hem “endişelenecek bir şey yok”, hemde “kafanın içinde bir şey (beyin!) yok” anlamı çıkacak cümleler kuruyordu. Bizim Fatih Temizel espriyi anlamamış olacakki sordu;
- “Nasi yani doktor bey?
- “Bu rontgen şimdi senin kafanın içinin filmini çekmedi mi?
- “Evet çekti
- “Tamam işte ben kafanın her yerine baktım. Hiç birşey yok!” Biz bir taraftan gülüyorduk ama daha kopmamıştık. Rizeli Fatih Temizel arkadaşım doktorun dalga geçtiğini hala anlamamıştı. Ve şunu söyleyerek, doktor, hemşire ve odadaki tüm arkadaşları koparacak şu cümleyi kurarak, gülmekten gözlerimizi yaşarttı;
- “Ya ne olacaktı ki doktor bey, evel Allah Karadenizliyiz, Rizeliyiz bişey olmaz!!!


Cenk SARIGÖL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

hakaret, küfür, aşağılama içermeyen yorum yazacağız.