23 Kasım 2008 Pazar

Zengin Çingene

Zengin Çingene

Çingenenin birisi hazine bulmuş. Zengin olunca eski muhitini terk etmiş. Büyük bir eve taşınmış, lüks şekilde yaşamaya başlamış. Çıktığı kabı beyenmeyen kelebekler gibi aslını saklamaya çalışırmış. Diğer yandan eski komşularına zenginliğiyle hava atmak, Çingenelik zamanlarını ve çingenelerin yaşantısını küçümser olmuş.
Günlerden birgün eski komşuları, dostları bunu ziyarete gelmiş. İki katlı evinin içine almadığı eski dostlarını hemen kapının önüne oturtmuş. Onlara zenginliğini ispatlamak ister gibi güzel yiyecekler getirmiş ama sadece tadımlık. Bu arada televizyonlar yeni yeni çıkmıştır ve sadece çok zengin kimselerin evinde televizyon vardır. Kapının önüne oturan gariban çingenelerin kulağına zengin arkadaşlarının özellikle sesini son ayar açtığı, içerdeki televizyondan "cıv cıv, bili bili, kaptan spak, beni ışınlayın" vb. gibi sesler gelmekteymiş. Sonunda birisi dayanamayıp,
- "Abe Alişim Ercazım, ne var beya tilivizyonda? Bakalım acık be şuna."
Eski arkadaşlarına yeni yaşantısını gösterecek, eski yaşantısını yerecek bir fırsat daha yakaladığını düşünen zengin Çingene, kuru fasulyeyi çok yiyen Çingeneleri ve televizyondan sesi gelen Uzay Filmini birleştirip, sanki izlemeye değmez bir şey havası veren şu cümleyi kurar,
- "Yok şugar bişey be. hiç sevmem FASULYEDEN ROBOTİ film"

Cenk SARIGÖL

1 yorum:

  1. Bu Çaybaşılı Fetrek Çayında kürekle traktöre kum doldururken altın buldu diye söylentisi olan kişi diye biliyorum ben. Roman vatandaşlarımızdan şimdi zengin olan birisi.

    YanıtlaSil

hakaret, küfür, aşağılama içermeyen yorum yazacağız.