26 Kasım 2008 Çarşamba

Aslanlarlı Tarlada Açıkmış

Aslanlarlı Tarlada Açıkmış

Sanırım 1979 yılının yazıydı. Ben 5-6 yaşlarındayım. Amcamoğlu Cevdet Sarıgöl ile Maşat (Şehitler Köyü) yanındaki tarlada pamuk sulayan (o zamanlar kürekle ve büyük emekle sulanırdı) İzzet Karyağdı dayımıza öğle yemeği götüreceğiz. Yemek çıkını hazırlandı, sepete konuldu. Biz amcaoğlu ile yola çıktık. Lakin Acamın oğlunun o sıralar ciddi sapan merakı var ve kuş peşinde dolanıyor. Ben elimde artık sürükleyerek taşıdığım yemek sepetiyle ardından yetişmeye çelişıyorum. Kuş o ağaça gitti, buraya kondu, tam vuruyorduk derken saatin nasıl işlediğine bakmadan zamanı geçirmişiz. Bahçelerarkası Yolundan aheste aheste gidiyoruz. Bahçivan Dervişlerin (Aslanların Mezrası) geçtik. İzzet Dayım bizi uzaktan gördü. Küreği kaldırmış, bağırıp, küfürler savurarak sanki düşmana hucuma geçmiş Rahmetli büyük dedemiz Salih Karyağdı'nın Çanakkalede şehit düştüğü son taarruzundaki gibi üzerimize geliyor. (bende, sanki biliyormuşum gibi Salih Dedemin taarruzunu!) Korktuk tabi. Sepetin bir uçundan ben bir uçundan Cevdet tuttmuş döndük geri Aslanlara geri yollandık. Açlıktan ve bizi beklemekten sinirleri harap olmuş, bitap düşmüş İzzet Dayının epey bir arkamızdan koştuktan sonra aklı başına geldi. Ve avazının çıktığı kadar bağırdı;

"Yemek sepetini bırakın ulaannn! Yemeği bırakın bariii"

Bizde sepeti tarla yolunun ortasına bırakıp, köye kadar kaçmıştık. Aslında sabahın köründen beri kürekle tarlada çalışan, Aslan gibi açıkmış İzzet dayının bizim taa akşam üzeri getirdiğimiz çıkını nasıl açıp, yemeği nasıl yediğini görmekte zevkli olurdu ama bize atacağı dayağın onun yemek öncesi aparetafi olması pek hoş görünmedi küçük gözlerimize...

Cenk SARIGÖL
NOT; Yaşanmış bir olaydır.

2 yorum:

  1. Vay dayımlara bak. aç bırakmış bide kaçmışlar :)

    YanıtlaSil
  2. Ya ne yapsaydık? kürek sapını kafamızda kırardı artık İzzet Dayım

    YanıtlaSil

hakaret, küfür, aşağılama içermeyen yorum yazacağız.